Kanser Riski Yaşlandıkça Azalıyor mu? İşte Cevabı!
  1. Anasayfa
  2. Tıp

Kanser Riski Yaşlandıkça Azalıyor mu? İşte Cevabı!

Kanser riskinin yaşla birlikte artması yaygın bir bilgi. Ancak 80 yaşından sonra bu risk azalıyor ve yeni bir çalışma bu durumun nedenini açıklıyor.

Uluslararası bir bilim insanı ekibi, fareler üzerinde yaptığı araştırmada akciğer yenilenmesi için kritik öneme sahip AT2 kök hücrelerini inceledi. Bu hücreler aynı zamanda akciğer kanserinin başlangıç noktası olabiliyor. Araştırma, yaşlı farelerde NUPR1 isimli bir proteinin daha yüksek seviyelerde olduğunu ve bunun hücrelerin kendini yenileme kapasitesini sınırladığını ortaya koydu.

Demir Eksikliği Gibi Davranan Yaşlı Hücreler

NUPR1 proteini, yaşlı hücrelerin demir eksikliği varmış gibi davranmasına neden oluyor. Aslında hücrelerde demir miktarı yeterli, ancak bu protein nedeniyle hücreler demiri kullanamıyor. Bu durum, hem sağlıklı hem de kanserli hücrelerin büyüme kapasitesini sınırlıyor.

Memorial Sloan Kettering Kanser Merkezi’nden biyolog Xueqian Zhuang’a göre, “Yaşlanan hücreler yenilenme kapasitelerini kaybediyor. Bu da kanserin hızla büyümesi için gerekli koşulları ortadan kaldırıyor.”

Kanser Riski Yaşlandıkça Azalıyor mu? İşte Cevabı!

COVID-19 Sonrası Akciğer Yenilenmesi Mümkün mü?

İnsan hücrelerinde de benzer süreçler gözlemlendi. Araştırmacılar, NUPR1 proteininin seviyesini azaltarak veya hücrelere daha fazla demir sağlayarak hücrelerin büyüme yeteneğini yeniden kazandırmayı başardı.

Bu buluş, özellikle yaşlı bireylerde demir metabolizmasını hedefleyen yeni tedavi yollarını açabilir. Örneğin, COVID-19’un uzun dönem etkilerinden dolayı akciğer kapasitesinde sorun yaşayan bireylerde iyileşme sağlanabilir.

Kanser Tedavisi İçin Önemli Bulgular

Araştırmanın bir diğer dikkat çekici sonucu, demir temelli bir hücre ölümü olan ferroptozis ile ilgili. Yaşlı hücrelerde bu ölüm mekanizmasının daha az gerçekleştiği ve bu nedenle ferroptozis temelli kanser tedavilerinin yaşlılarda daha az etkili olabileceği anlaşıldı.

MSK’dan biyolog Tuomas Tammela ise, “Gençken maruz kalınan kanserojenlerin etkileri, yaşlılıkta olandan daha tehlikeli,” diyor. Bu nedenle, gençlerin sigara içmek, bronzlaşmak veya diğer kanserojenlere maruz kalmasını engellemek sanılandan daha kritik bir öneme sahip.

Sonuç: Kanser Tedavileri Daha Kişisel Hale Geliyor

Bu araştırma, yaşlanmanın kanser üzerindeki biyolojik etkilerini daha iyi anlamamız gerektiğini gösteriyor. Tedavilerin bireyselleştirilmesi, kanserle mücadelede başarı oranını artırabilir.

Araştırmanın bulguları Nature dergisinde yayımlandı.

Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir