Akıllı telefon modellerinde tüketicilere yeni bir deneyim sunan inovatif teknoloji ve şık tasarımın kombinasyonuyla elde edilen özelliklerin tümü, OPPO‘nun Reno serisi akıllı telefonlarının merkezinde yer alıyor. Serinin en yeni modeli Reno7 ile OPPO, kendi geliştirdiği fiberglas deri tasarımı ve OPPO Glow sürecini çarpıcı bir kamera tasarımıyla birleştirerek kullanıcılara en güncel stil ve tasarım teknolojilerini sunuyor.
Eşsiz malzemeler ve yüzey detayları
OPPO her zaman renk, malzeme ve yüzey tasarımındaki inovasyonlarla tüketicilere yeni ürünler sunmayı hedefliyor. Reno7, tüketicilere kendilerini ifade etmeleri için çeşitli seçenekler sunan, her biri kendi benzersiz renk kombinasyonlarına ve dokularına sahip iki seçenekle geliyor: Günbatımı Turuncusu ve Kozmik Siyah…
OPPO, Reno7’nin Günbatımı Turuncusu renginde kendi geliştirdiği fiberglas deri tasarımından faydalandı ve bu süreçte Reno serisine tamamen yeni bir dokunma hissi sundu. Bu doku, Günbatımı Turuncusu’na sofistike bir stil kazandırmak için parlak turuncu renk tonuyla birleştirildi.
Telefonun arka kapağının dokusunda kullanılan, OPPO’nun kendi geliştirdiği fiberglas deri tasarım, sentetik deri malzeme ile plakayı, telefonun şekline uyan tek bir entegre parça olacak şekilde birleştiriyor. Arka kapaklarda yapılan geleneksel deri kaplama işlemleriyle karşılaştırıldığında, fiberglas deri tasarımı ‘çerçevesiz pil kapağı’ olarak öne çıkıyor. Pratik kullanım ve dayanıklılıktan ödün vermeyen yeni deri ve fiberglas malzeme, arka kapağın daha hafif, daha ince ve daha entegre olmasını sağlıyor.
OPPO mühendisleri bu modelde en yeni teknolojileri kullandı ve iki yıl süren araştırma, geliştirme ve iyileştirmelerin sonucunda Reno7 Günbatımı Turuncusu’nun fiberglas deri tasarımı ortaya çıktı. Geliştirme aşamasının ilk adımı, deri tasarımı için ana malzemeyi seçmekti. Mühendislerden oluşan ekip, uygun incelik, doğallık, cilt dostu dokunuş hissi elde etmek için liçi meyvesi kabuğuna benzer deri görünüme karar verdi. Bu karara kadar, binlerce farklı doku ve malzeme değerlendirildi. OPPO mühendisleri, üretim sürecinde ihtiyaç duydukları uzun süreli yüksek sıcaklık ve yüksek basınç koşullarına fiberglas deri dokusunu adapte etmek için deri malzemenin sıcaklık direncini artırdı. Bu geliştirme safhasında, seri üretimde aynı yüksek kalitede etkiyi elde etmek için malzemelerin özelliklerinde ayarlamalar yapılarak deri ve fiberglasın birbirine tutturulma sorununun da üstesinden gelindi.
Gelişmiş üretim süreci Reno7’yi daha dayanıklı ve sürdürülebilir kılıyor. Dayanıklılığı ele aldığımızda deri malzeme sadece su geçirmez değil, aynı zamanda aşınmaya karşı da oldukça dirençli bir yapıya sahip. Bu durum, OPPO’nun zorlu laboratuvar testlerinde kendini en iyi şekilde kanıtladı. Yapılan testlerde bu malzeme, 5.000 kez alkole batırılmış bir bezle, 10.000 kez lastik bir silgiyle ve 200.000 kez bir jean kumaş örneğiyle ovuldu.
Günbatımı Turuncusu, Reno serisi tasarımlarında yeni bir dönüm noktasına işaret ederken, Reno7’nin göz alıcı renk seçeneği Kozmik Siyah, parmak izine dayanıklı mat dokusu ve parlak görünümlü arka kapağıyla ikonik OPPO Glow hissini yaşatmaya devam ediyor.
Dış tasarımdaki yaratıcı unsurlar
Reno7, fiberglas deri tasarımı gibi, seride daha önce görülmemiş yepyeni tasarım unsurlarına sahip. Klasik film kameralarının deri ve metal detaylarından ilham alan parçalı kamera modülü tasarımı, metal taban üzerine cam katman uygulanarak oluşturulan iki tonlu görüntü ve doku etkisiyle dekore edildi.
Ana kamera alanı ile bu iki tonlu malzeme tasarımıyla oluşturulan derinlik kamerası alanı arasındaki güçlü kontrast, kamera modülünü görsel olarak birçok açıdan etkileyici kılıyor. Akıllı telefon, fotoğraf çekmek için tutulduğunda son derece şık görünmekle kalmıyor, bir bakışta dikkatleri üzerine çekiyor ve Reno7’nin güçlü fotoğrafçılık özelliklerini ortaya çıkarıyor.
Telefonun kamera modülündeki bir diğer akıllı özellik de Mikrolens’in çevresine eklenen Yörünge Işığı. Öncelikle, modüldeki alanın daha verimli kullanılması adına, en yeni teknolojilerle kamera için ayrılan sınırlı alana bir entegrasyon gerçekleştirildi. İkinci hamle ise Yörünge Işığı’nın bir dolgu ışığı olarak kullanılabilmesi ve yakın çekim nesneleri yakalamak için Mikrolens kullanıldığında bu ışığın otomatik olarak devreye girmesi oldu. Bu donanım, ortam ışığının kamera tarafından engellendiği durumlarda ortamı aydınlatarak görüntülerin her zaman eşit şekilde görünebilmesini sağlıyor. Yörünge Işığı, kullanıcıya uyarılarda ve bildirimlerde de bulunuyor. Örneğin telefon açıldığında, şarj olurken, bir çağrı veya bildirim alındığında ya da bir oyun başlatıldığında, farklı modlarda hafifçe yanıp sönüyor. Yörünge Işığı, akıllı telefonun ve kamera modülünün öne çıkan fotoğrafçılık özelliklerine dikkat çekmenin farklı ve akıllı bir yolunu sunuyor.
Ultra ince retro tasarım
Reno serisi akıllı telefonlar, her zaman sade ve minimalist görünümün şık tasarımla en iyi kombinasyonunu sunuyor. Reno7’nin ultra ince retro tasarımına, modaya uygun 2.5D ön ve arka düz çerçeveler ile zarif C açılı orta çerçeve eşlik ediyor. Böylesine kompakt ve hafif bir tasarım elde etmek için OPPO, mevcut alandan en iyi şekilde yararlanan dahili bileşen düzenini sürekli optimize etti. Yalnızca 175 gram ağırlığıyla Reno7’nin Günbatımı Turuncusu modeli 7,54 mm, Kozmik Siyah modeli ise 7,49 mm kalınlığa sahip.
OPPO, yeni Reno7 serisiyle yaratıcılığı, stili ve akıllı tasarımı kompakt cihazlarda birleştiriyor. Fiberglas deri tasarımı, OPPO’nun tasarım süreçlerine kazandırdığı yeniliğini gösterirken, kamera modülünün parçalı tasarımı, Reno7’nin fotoğrafçılık ve video çekimindeki güçlü yanlarını vurguluyor. Tamamen yeni Yörünge Işığı tasarımı ise akıllı telefonlara hem pratiklik kazandırıyor hem de görsel çekicilik katıyor.
Diğer haberlerimize buradan ulaşabilirsiniz!
