Yeni Keşfedilen Molekül Bağırsak Hasarını Onarıyor ve Kanseri Baskılıyor
  1. Anasayfa
  2. Tıp

Yeni Keşfedilen Molekül Bağırsak Hasarını Onarıyor ve Kanseri Baskılıyor

Bağırsaklar, sindirim sürecinde büyük bir yıpranma yaşar ve sürekli olarak duvarlarının yenilenmesine ihtiyaç duyar. Bu yenilenme süreci, sağlıklı dokuların onarımını kanserli tümörlerin kontrolsüz büyümesinden ayıran karmaşık yolları işaret eder.

İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nden bilim insanlarının liderliğindeki bir araştırma ekibi, bağırsak dokularını iyileştiren ve aynı zamanda kanser tümörlerini baskılayan bir molekül keşfetti. Bu molekül, hastalıklarla mücadelede önemli bir umut vaat ediyor.

Keşfin Merkezi: LXR Proteini

Keşfedilen molekül, liver X receptor (LXR) olarak bilinen bir proteinle ilişkili. Bu protein, hem iltihaplı bağırsak hastalıkları tedavisinde hem de kolorektal kanser büyümesini engellemede kullanılabilecek bir biyolojik anahtar gibi işlev görüyor.

İltihaplı bağırsak hastalıkları ve kolorektal kanser arasında güçlü bir bağlantı bulunuyor.

  • İltihaplı bağırsak hastalıkları tedavisi sırasında doku büyümesini teşvik etmek, kanserli hücrelerin büyümesini hızlandırabilir.
  • Kanser tedavisi için uygulanan kemoterapi ve radyoterapi, bağırsak dokusuna zarar verebilir.

Araştırmanın Lideri Srustidhar Das, “Bağırsak dokusunun yenilenmesini teşvik etmek neredeyse her zaman tümör büyüme riskini artırır. Ancak bu molekül, hem bağırsakları onarıyor hem de tümör büyümesini engelliyor,” diyor.

Yeni Keşfedilen Molekül Bağırsak Hasarını Onarıyor ve Kanseri Baskılıyor
İltihabi bağırsak hastalığının bir türü olan Crohn hastalığı, bağırsak duvarının iltihaplanmasıdır. (CDC)

Nasıl Çalışıyor?

Araştırmacılar, bağırsak onarımı sırasında belirli genlerin LXR proteini tarafından aktive edildiğini keşfetti. Bu genler, bağırsak hücrelerinin yenilenmesini sağlayan bir molekül olan amfiregulin üretimini başlatıyor.

Aynı protein, kanserle karşılaştığında bağışıklık sistemini güçlendirerek tümör büyümesini sınırlıyor.

  • 3D Organoid Modelleri: İnsan dokularını temsil eden bu modeller, laboratuvar ortamında LXR’nin etkilerini incelemek için kullanıldı.
  • Genetik Analiz Teknikleri: RNA veritabanları ve mekansal transkriptomik gibi yöntemlerle gen ifadelerinin bağırsak hücrelerindeki düzenlemesi haritalandı.

Karolinska Enstitüsü’nden Eduardo J. Villablanca, “Bu çift işlevi keşfetmek şaşırtıcıydı. Şimdi LXR’nin tümör oluşumunu nasıl kontrol ettiğini daha detaylı incelememiz gerekiyor,” dedi.

Yeni Tedavi Umudu

İltihaplı bağırsak hastalığı hastaları, genellikle bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini azaltmak için bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanıyor. Ancak bu ilaçlar yalnızca sınırlı sayıda hastada etkili olabiliyor ve yan etkilere neden olabiliyor.

LXR proteininin hedef alındığı tedaviler, hem bağırsak hastaları hem de kemoterapi veya radyoterapi sonrası kronik bağırsak sorunları yaşayan kanser hastaları için yeni umutlar sunabilir.

Villablanca, “Bu molekül, yalnızca iltihaplı bağırsak hastalığı hastalarını değil, aynı zamanda kanser tedavisi gören hastaları da tedavi edebilir,” diye ekledi.

Sonuç ve Gelecek Araştırmalar

LXR’nin bağırsak dokusu onarımı ve tümör baskılama üzerindeki etkileri, hastalıkların tedavisinde devrim yaratabilir. Ancak, bu molekülün ilaç geliştirme sürecine dahil edilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.

Bu önemli araştırma, Nature dergisinde yayımlandı ve bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Bağırsak sağlığı ve kanser tedavisinde yeni bir dönem başlıyor olabilir.

Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir