Metaverse ile ilgili hayatımıza girecek meslekler, medyanın dijitalleşmesi ve birçok konu üzerine merak ettiklerimizi Prof. Dr. Aslı Yapar Gönenç’e sorduk. Bizlere zaman ayırıp röportajımıza katkı sağladığı için kendilerine teşekkür ediyoruz.
“Sanal Dünyada Bireyler Kendilerini ve Çevrelerini Nasıl Görmek İstiyorlarsa Öyle
Tasarlayacaklar.”
Merve Gökhan: Bu aralar çok konuşulan konulardan biri, insanların içinde yaşaması için oluşturduğu
dijital dünya; Metaverse. Sizce metaverse ile birlikte hayatımıza girecek olan
meslekler neler olacak ve şuan var olan mesleklerin hepsi yer alabilecek mi? Gazetecilik metaverve evreninde nasıl bir konuma sahip olacak?
Aslı Yapar Gönenç: Metaverse’ü gerçek dünyanın bir yansıması olarak kabul edebiliriz. Ancak insanların
kendi benliklerinde idealleştirdikleri gerçek bir dünyanın yansımasıdır diyebiliriz.
Sanal dünyada bireyler kendilerini ve çevrelerini nasıl görmek istiyorlarsa öyle
tasarlayacaklardır. Bu yapay dünyanın içinde var olan tüm meslekler yer alacaktır.
Gazetecilik mesleğinin de yer alması kaçınılmazdır. Yeni gazetecilik tekniklerinin veri
gazeteciliği, robot gazeteciliği gibi bu ortamda kullanılması çok daha yaygın olacaktır.
Merve Gökhan: Metaverse ne kadar gerçek olabilecek. Sanal dünyaların kurulmasında ülkemiz ne
kadar yer alabilir? Bu konuda ne durumdayız?
Aslı Yapar Gönenç: Metaverse kavramı gerçekte yeni bir kavram değil. İlk olarak 1992 yılında Nail
Stephanson’ın bilim kurgu romanı Parazit’te (Snow Crash) meta ve univers
kelimelerinin yani meta ve evren kelimelerinin bir bileşimi olarak kullanılmıştır.
İnternet ve sanal gerçeklik teknolojilerinin gelişimiyle birlikte daha da yaygın
kullanılmaya başlanmıştır. Zaten video oyunlarında da karşımıza çıkan ve kullanılan
bir gerçeklik. Bu noktadan hareketle ülkemizin oyun geliştirmedeki dünya
sıralamasındaki yeri neyse bu alandaki yeri aynı olacaktır. Bu alanda yer alabilmek
için teknolojik altyapı ve teknolojik yaratıcılığa yatırım yapılması gerekmektedir.
Sadece kullanıcı değil üretici olabilmek bu noktada önemli.
Merve Gökhan: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte gazetecilik, artık tüm insanlığın mesleği gibi oldu.
Sizce ilerleyen zamanlarda yeni medya ve ya dijital gazeteciliğin durumu ne olacak?
Aslı Yapar Gönenç: Teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde artık herkes bilgi paylaşımında
bulunabilmektedir. Ancak gazetecilik mesleği bu bilginin işlenmesi anlamına
gelmektedir. Teyit edilmeyen, araştırılmayan bilgiyi haber olarak görmek mümkün
değildir. Dijitalleşme, bilgiye ulaşma anlamında gazetecilere büyük kolaylıklar
sağlamaktadır. Ancak kimi zaman bilgi bombardımanı, yeterince araştırılmadan,
doğrulaması yapılmadan verilen bilgiler gazetecilere ve gazetecilik mesleğini güveni
sarsmakta dolayısıyla zarar vermektedir. Dijitalleşmenin hız, karşılıklı etkileşim,
anındalık, düzeltilebilme özelliği gibi niteliklerinden yararlanmak mesleğin daha da
gelişmesini sağlayacaktır.
“Dijital Dünyada Yer Almayan Hiçbir Kurum ve Kuruluşun Ayakta Kalması Mümkün Olmayacaktır.”
Merve Gökhan: Metaverse alışkanlığı tüm dünyaya yayılmış durumda. Özellikle pandemi ile birlikte
herkes online yaşama alıştı. Eğitim, iş, kurum ve ya kuruluşların bir çoğu uzaktan
çalışıyor. Konuya medya sektörü açısından bakarsak, her şeyin online olması ve
metaverse ile sanal olarak farklı ortamlarda bulunabilme imkanı sizce geleneksel
medyanın sonunu getirir mi?
Aslı Yapar Gönenç : Geleneksel medyanın bir süre daha sonu gelmeyecektir. Ama hızla kabuk
değiştirmeye başlayacağını söyleyebiliriz. Günümüzde dijital dünyada yer almayan
hiçbir kurum ve kuruluşun ayakta kalması mümkün olmayacaktır.
Merve Gökhan: Bugün dijital gazeteciliğin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri haberlerin
bir doğrulama, süzme ve denetleme sürecinden geçmemesi sizce bu durum dijital
gazetecilik ve okur arasındaki güveni ne kadar etkiliyor?
Aslı Yapar Gönenç : Her ortamda haberin doğrulamadan verilmesi okur ile gazetecilik arasındaki güveni
sarsmaktadır. Bu nedenle gazetecilik meslek ilkelerine uygun habercilik yapmak
mümkündür. Gazetecilik mesleği ile ilgili yapılan gerek bilimsel çalışmalar gerek
anketler maalesef gazetecilere ve gazetecilik mesleğine güven duyulmadığını
destekler niteliktedir. “İnsanlık Var Olduğu Sürece İletişimden Vazgeçmek Mümkün Olmayacaktır.”
Merve Gökhan: Çoğu iletişim hocasının bile iletişim okumak keyfi artık, iş yok dediği bir yerdeyken
TRT son yıllarda iletişimciler için, geleceğin iletişimcileri yarışması ve TRT kariyer
sınavları ile iletişimci olmak isteyen gençlere kapılarını açıyor siz bu konu hakkında
ne düşünüyorsunuz?
Aslı Yapar Gönenç: Ben kişisel olarak ne gazetecilik mesleğinin, ne iletişimle ilgili diğer mesleklerin yok
olacağını düşünenlerdenim. İletişim tüm mesleklerde temel ders olarak görülmelidir.
Nitekim günümüzde tüm kamu kurum ve kuruluşlarının ve özel sektör kuruluşlarının
kurumsal iletişim bölümleri bulunmakta. Yine medya okuryazarlığı, dijital medya
okuryazarlığı, sağlık iletişimi, kamu diplomasisi gibi tüm toplumu ilgilendiren
kavramlarda iletişim eğitiminin içinde yer almaktadır. İnsanlık var olduğu sürece
iletişimden vazgeçmek mümkün olmayacaktır. Yine aynı şekilde insanlar daima habere ulaşma gereksinimi içinde olacaklardır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte bu haberlere ulaşma ortamları elbette değişebilir.
Merve Gökhan: Dijital basın, sürdürülebilir olduğu için büyük küçük her şirket tarafından tercih
ediliyor. Bilgiye hızlı ve anında erişim de mevcut. Ancak bu kadar hızlı bir çağda
medyanın gereksiz bilgilerle kirlenmemesi ve denetlenebilir olması adına ne gibi
önlemler alınabilir?
Aslı Yapar Gönenç: İletişim eğitimi almış kişilerin bu birimlerde çalıştırılması. Doğrulaması yapılmayan ve
iyice araştırılmayan bilgilerin paylaşımının yapılmaması oldukça önemli. Ayrıca
yanıltıcı ya da yalan bilgi paylaşımının yasallarla cezalandırılıyor olması da caydırıcı
bir önlem olacaktır.
Merve Gökhan: Son zamanlarda sokak röportajlarında insanların kuşak farkı olmaksızın birbirine
karşı şiddet eğilimi var. Sizce X-Y-Z kuşakları arasındaki bilgi akış tüketimi,
jenerasyonlar arası bilgi uçurumunu ve algılama farklılığını arttırıyor mu?
Aslı Yapar Gönenç: Elbette kuşaklar arasında bilgiye ulaşma ve tüketme açısından farklılıklar
bulunmakta. Dijital göçmenler dediğimiz teknolojiyi sonradan öğrenenler ve dijital
yerliler dediğimiz teknolojinin içine doğanlar, bir de teknolojiyle hiç anlaşamayan
kuşaklar arasında bir uçurum bulunmakta. Bu dünyayı algılama ve bakış açılarını
etkilemekte. Yeni kuşakların yalnızca kendi ilgi duydukları alanlarda bilgi edindiklerini
söyleyebiliriz.
Merve Gökhan: Son olarak söylemek istediğiniz ve ya eklemek istedikleriniz var mı?
Aslı Yapar Gönenç: Çok teşekkür ediyorum. Dijitalleşme yaşamımızın ayrılmaz bir parçası, günümüz
toplumunda özellikle de pandemiyle birlikte sanal dünyada istesek de istemesek de
yer almak zorundayız. Bu noktada bilinçli kullanım ve sanal dünyanın bilgi
bombardımanından kendini koruyabilmek önemli.
Assist. Prof. Dr. Şebnem Özdemir ile Yapay Zeka Üzerine Röportaj Yaptık.