İnsanoğlunun başka bir gezegende uçan ilk aracı olan Ingenuity, Ocak 2024’teki son uçuşunda parçalandı. NASA mühendisleri, bu tarihi helikopterin son anlarını aydınlatan önemli bulgular elde etti.
Rekorlarla Dolu Bir Görev
Ingenuity, başlangıçta yalnızca bir teknoloji demosu olarak Mars’a gönderilmişti. Ancak beş başarılı test uçuşunun ardından, Perseverance rover’ına rehberlik eden bir keşif aracına dönüştü. Üç yıl boyunca toplamda 72 uçuş gerçekleştiren Ingenuity, Jezero Krateri’nin çetin şartlarında üstün bir performans sergiledi.
Ocak 2024’teki 72. uçuşunda, helikopter Mars yüzeyinden 12 metre (40 feet) yükseldikten sadece 32 saniye sonra yere çakıldı ve iletişim kesildi.
Kaza Nasıl Gerçekleşti?
NASA’nın Jet Propulsion Laboratory’den Håvard Grip, kazayla ilgili şu sözleri dile getirdi:
“100 milyon mil öteden bir kaza soruşturması yürütürken kara kutularınız ya da görgü tanıklarınız olmuyor. Ancak elimizdeki verilere dayanarak en olası senaryoyu belirledik: Yüzey dokusunun eksikliği, navigasyon sistemine yeterince bilgi sağlayamadı.”
Elde edilen görüntülere göre, iniş sırasında navigasyon hataları nedeniyle helikopter yüksek bir yatay hızla yere çakıldı. Bu çarpışma, Ingenuity’nin rotor kanatlarını kırdı ve bir kanadın tamamen kopmasına yol açtı.
Ingenuity’nin Mirası
Artık uçamasalar da, Ingenuity’nin sensörleri her hafta Perseverance’a hava durumu ve aviyonik veriler gönderiyor. NASA, helikopterin düşük maliyetli ve dayanıklı tasarımını gelecekteki Mars helikopterleri için bir temel olarak görüyor.
Planlanan yeni helikopter, Ingenuity’nin yaklaşık 20 katı ağırlığında olacak ve günde 3 kilometreye kadar uçabilecek. Bu yeni nesil araçlar, Mars yüzeyinde daha önce mümkün olmayan keşif görevlerini gerçekleştirebilecek.
Geleceğin Kapılarını Açan Teknoloji
NASA mühendislerinden Teddy Tzanetos, Ingenuity’nin ticari akıllı telefon işlemcileriyle tasarlandığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Mars gibi zorlu bir ortamda her şeyin büyük, ağır ve radyasyona dayanıklı olması gerekmediğini kanıtladık.”
Ingenuity, insanlığın evreni keşfetme yolculuğunda havacılığın gücünü gözler önüne serdi. Bu küçük helikopterin devrim niteliğindeki başarıları, yalnızca Mars’ı değil, Güneş Sistemi’nin diğer gezegenlerini ve uydularını keşfetmek için yeni ufuklar açıyor.
Başka bir dünyadan gelen bu ilk uçuş, daha büyük hayallerin temellerini attı.