Cerebrospinal sıvı (CSF), beyniniz ve omuriliğinizin etrafını saran ve onları koruyan bir sıvıdır. Ancak son yapılan bir araştırma, bu sıvının Alzheimer tedavisinde de kilit rol oynayabilecek bir protein haritası sunduğunu gösteriyor.
Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar, Alzheimer hastalığıyla ilişkilendirilen proteinleri haritalayarak, bu hastalığı tedavi edebilecek potansiyel ilaç hedeflerini ortaya çıkardı. Bu buluş, hastalığın tam olarak nasıl geliştiğini anlamamıza yardımcı olabilecek önemli bir adım.
Alzheimer’ı Çalışmanın Zorlukları ve Yeni Yöntem
Alzheimer’ı anlamak zor bir süreç çünkü bir kişinin beynini incelemek ancak öldükten sonra mümkün oluyor. Şimdiye kadar Alzheimer ile ilişkili genleri keşfetmek için yapılan çoğu araştırma, genellikle beynin son aşamalarına ait ölü doku örneklerine dayanıyordu. Ancak bu, hastalığın gelişim süreci hakkında sınırlı bir bilgi veriyordu.
Buna alternatif olarak, bilim insanları kan plazmasındaki bazı işaretçileri incelediler. Ancak kan, beynin içine etkileşimde bulunduğu CSF’ye kıyasla, hastalığı daha doğrudan gösteren bir ortam sağlamıyordu.
CSF’nin Önemi
CSF, başlangıçta kan plazması gibi olup, beyindeki hücresel aktiviteleri ve bunları yöneten genleri gözlemlememizi sağlayacak çok sayıda protein içeriyor. Beyindeki Alzheimer’a yol açan hastalık yollarını izlemek, her adımı genlerden proteine takip etmek anlamına geliyor.
Washington Üniversitesi’nden genetik bilimci Carlos Cruchaga, araştırma ekibiyle birlikte 3.506 kişiye ait genetik veriler ve CSF örnekleri üzerinde çalıştı. Bu kişilerin bazıları Alzheimer hastalığına sahipken bazıları değil.
Alzheimer’a Yol Açan Proteinler
Araştırmacılar, bu örneklerdeki proteinleri insan genomunda zaten Alzheimer’la ilişkilendirilen bölgelerle eşleştirerek, hastalıktaki biyolojik yollarla güçlü bağlantılar bulan 38 proteini belirlediler. Bu proteinlerden 15’inin mevcut ilaçlarla hedef alınabileceği ve bazı ilaçların Alzheimer riskini azalttığı tespit edildi.
Cruchaga, “Bu analizdeki yenilik ve güç, risk faktörlerini değiştiren proteinleri tanımlamamızdır. Şimdi bu adımları takip edebiliyoruz ve beyindeki yönelimleri belirleyebiliyoruz,” diyor.
Daha Doğru Bir Alzheimer Modeli
Araştırmacılar, CSF proteomikleri kullanarak, Alzheimer hastalığını daha doğru tahmin edebilen bir model geliştirdiler. Mevcut genetik modellerden çok daha kesin sonuçlar veren bu model, Alzheimer’ın biyolojik süreçlerini anlamada büyük bir adım.
Bu bulgular, Parkinson ve şizofreni gibi diğer nörolojik hastalıkların tedavisine de uygulanabilir. Cruchaga, “Bir genetik varyant haritası ve protein seviyelerinin atlasını oluşturduğunuzda, bunu herhangi bir hastalığa uygulayabilirsiniz,” diyor.
Bu çalışma, Alzheimer’ın tedavisinde devrim yaratabilecek potansiyeli gösteriyor ve Nature Genetics dergisinde yayımlandı.